2025/194 Sirküler (26.12.2025) Yeni


BATI AKDENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ ÜYELERİNE
SİRKÜLER 2025-194

Sayın Üyemiz;

1. Brezilya / Anti-Damping

2. Kanada / Karbon ve Alaşımlı Çelik Teller Anti-Damping Soruşturması

3. Kurumsal Sürdürülebilirlik Mevzuatları

4. Pamuk Tohumu (Çiğit) Küspesi Standart Tasarısı

5. 2026 Yılı Sektör Raporları Çalışması

6. 2026 Yılı İhracatta Hedef Ülkeler Listesi

7. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyeleri İle İhracatı Geliştirme Stratejisi Hk.

8. Kanada / Anti-Damping Önlemi

konularını içeren duyurularımızın detayları ekte sunulmuştur.

Bilgilerini rica ederim.

Ümit SEZER
Genel Sekreter


1. Brezilya / Anti-Damping

Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü'nden alınan bir yazıda, Sao Paolo Ticaret Müşavirliğimizden alınan ve bir örneği ekte yer alan bildirime atıfla, Brezilya Kalkınma, Sanayi, Ticaret ve Hizmetler Bakanlığı tarafından Malezya, Pakistan ve Türkiye menşeli renksiz düz cam ithalatına karşı yürütülen anti-damping soruşturması kapsamında nihai kararın verildiği ve önlemin 5 yıl süreyle uygulanmasına hükmedildiği ifade edilmektedir.

Ek-1: Brezilya / Anti-Damping

2. Kanada / Karbon ve Alaşımlı Çelik Teller Anti-Damping Soruşturması

İlgi: 2025-188 nolu ve 12.12.2025 tarihli sirküler

İlgi'de kayıtlı sirkülerde belirtildiği üzere, Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü'nden alınan bir yazıda, Kanada tarafından, ülkemizin yanı sıra Çin, Çin Tayvanı, Hindistan, İtalya, Malezya, Portekiz, İspanya, Tayland ve Vietnam menşeli karbon ve alaşımlı çelik teller ("carbon and alloy steel wire") ithalatına karşı bir anti-damping soruşturmasının yürütülmekte olduğu bildirilmiştir.

Bu defa, soruşturmaya ilişkin olarak, Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü'nden alınan Ottowa Ticaret Müşavirliğinden alınan bir yazıya atıfla; Kanada Sınır Hizmetleri Kurumu (CBSA) tarafından dampingin mevcudiyetine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 18 Aralık 2025 tarihli ekte bir örneği bulunan bildirim ile gerekçeli nihai kararın açıklanmış olduğu bildirilmiştir.

Yazıda devamla, Mezkur gerekçeli nihai kararda, ülkemiz bakımından özel piyasa şartları (PMS) bulunduğuna ilişkin iddialar; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından uygulanan fiyat tavanları, dalgalı ekonomik koşullar, Rusya ve Çin'den filmaşin ithalatı nedeniyle fiyatların bozulduğu iddiası ve devlet destekleri başlıkları altında incelendiği ifade edilmektedir.

Bu çerçevede CBSA;

· Kamu projelerinin toplam inşaat faaliyetleri içinde sınırlı bir paya sahip olduğu ve iddia edilen fiyat tavanlarının ihracatçıların fiili satış fiyatlarını etkilemediği,

· Türkiye'de yüksek enflasyon bulunmakla birlikte çelik ürünlerinin ABD doları bazında fiyatlandığı ve fiyatların dolar bazında istikrarlı seyrettiği,

· Rusya ve Çin'den düşük fiyatlı filmaşin ithalatı mevcut olmakla birlikte, söz konusu ithalatın Türkiye pazarını bozacak düzeyde olmadığı ve Türkiye'de filmaşin ile çelik tel fiyatlarının karşılaştırılan diğer ülkelerle paralel seyrettiği,

· Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin çelik tel sektörüne yönelik bir destek programının varlığına ilişkin somut bilgi bulunmadığı, değerlendirmelerinde bulunarak,

Türkiye çelik tel sektöründe özel piyasa şartlarının (PMS) bulunduğuna ilişkin yeterli delil bulunmadığına hükmettiği ifade edilmektedir.

Ek 2: CBSA Gerekçeli Nihai Karar

3. Kurumsal Sürdürülebilirlik Mevzuatları

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nden alınan bir yazıda, Ticaret Bakanlığından alınan bir yazıya atıfla, Avrupa Komisyonu tarafından 26 Şubat 2025 tarihinde, bazı mevzuatın sadeleştirilmesine yönelik yeni bir torba yasa teklifi (Omnibus I) kapsamında, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi (CSRD) ile Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifinin (CSDDD) basitleştirilmesine yönelik değişikliklerin yer almakta olduğunun aktarıldığı ifade edilmektedir.

İlgili yazıda devamla, bu doğrultuda, öncelikli olarak ilgili mevzuatların ertelenmesine ilişkin öneriye yönelik mevzuatın 16 Nisan 2025 tarihinde AB Resmî Gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girdiği bildirilmiştir. Bu itibarla, büyük ölçekli şirketler için 2025 olarak belirlenmiş olan CSRD raporlama yükümlülüklerinin yürürlüğe giriş süresinin iki yıl ertelenmiş olduğu, CSDDD kapsamında ise bir yıl ertelenerek, 26 Temmuz 2028 olarak belirlendiğinin iletildiği bildirilmiştir.

Yazının devamında, bu defa, 9 Aralık 2025 tarihinde, Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi arasında mevzuatın içeriğine ilişkin basitleştirme hükümlerinin yer aldığı teklif üzerinde geçici bir uzlaşıya varıldığının aktarıldığı ifade edilmektedir. Söz konusu uzlaşıya göre;

- Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) kapsamında işletmeler üzerindeki raporlama yükünü daha da hafifletmek amacıyla, şirket sayısının 1000'den fazla çalışanı bulunan büyük işletmelerle sınırlandırılması ve borsada işlem gören KOBİ'lerin Direktif kapsamından çıkarılması teklifine ek olarak 450 milyon Avronun üzerinde net ciro eşiği de eklenmiştir. AB dışı şirketler için de AB içinde elde edilen net ciro eşiği 450 milyon avroya yükseltilmiştir.

Diğer taraftan, CSRD kapsamında olan şirketlerin tedarik zincirinde yer alan ancak 1.000'den az çalışanı olan küçük şirketlerden talep edebileceği bilgi gönüllü sürdürülebilirlik raporlama standartlarında belirtilen bilgilerle sınırlanmıştır olup, bunun ötesindeki bilgi taleplerinin reddedebilmesine imkan tanınarak, raporlama sorumluluğunun tedarik zincirindeki küçük şirketlere kaydırılmasına karşı koruma sağlandığı belirtilerek, kapsamın ileride genişletilmesine ilişkin bir gözden geçirme hükmünün yer aldığı bildirilmektedir.

- Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü (CSDDD): Yalnızca 5.000'den fazla çalışanı bulunan ve yıllık net cirosu 1,5 milyar avronun üzerinde olan büyük AB şirketleri, faaliyetlerinin çevre, insan ve sosyal haklar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla özen yükümlülüğü (due diligence) yürütmekle yükümlü olacaktır. Bu kurallar, AB dışı şirketler için de AB içindeki ciroları aynı eşiğin üzerinde olması halinde geçerli olacaktır. Şirketlerin, faaliyet zincirlerinde risk esaslı bir yaklaşım benimsemeleri ve kapsam dışında kalan şirketlerden gereksiz bilgi talep etmekten kaçınmaları gerekecektir.

Yazıda devamla, geçici uzlaşı ile Direktifin ulusal mevzuata aktarılması ve uygulanması için son tarihlerin bir kez daha uzatıldığı bildirilerek, Üye Devletlerin, Direktifi 26 Temmuz 2028 tarihine kadar ulusal mevzuata aktarmalarının ve uygulama tarihinin 26 Temmuz 2029 olmasının öngörüldüğü iletilmiştir.

İlgili yazıda, direktif kapsamındaki şirketlerin, iş modellerinin ve stratejilerinin Paris anlaşmasıyla uyumlu olmasını sağlayacak bir plan benimsemeleri yükümlülüğünün ise kaldırıldığının ifade edildiği belirtilerek, CSDDD kapsamındaki şirketlerin izleme yükümlülükleri bakımından ise, bu yükümlülüklerin Komisyonun ilk önerisinde olduğu gibi yalnızca doğrudan ticari ortaklarla sınırlı olmayacağı, risk esaslı yaklaşım doğrultusunda değer zinciri genelinde, hedefli biçimde uygulanabileceğinın aktarıldığı bildirilmiştir. Başka bir ifadeyle, şirketler tüm tedarik zincirlerini izlemek zorunda olmayacağı, yalnızca insan hakları ve çevrenin korunmasına ilişkin olası ihlallerin açıkça görüldüğü durumlara odaklanacağının bildirildiği ifade edilmektedir. Şirketlere esneklik sağlamak amacıyla, birden fazla alanda olumsuz etkilerin eşit derecede muhtemel veya ciddi olduğu durumlarda, doğrudan iş ortaklarını içeren etkileri önceliklendirebileceklerinin ifade edildiği, ayrıca şirketlerin kapsamlı bir haritalama çalışması yapma yükümlülüğünün kaldırılarak, daha genel bir kapsam belirleme (scoping) çalışmasının yeterli kabul edildiği; değerlendirmelerin makul ölçüde erişilebilir bilgilere dayandırılmasının öngörüldüğünün iletildiği aktarılmıştır.

İlgili yazıda, uyum sağlanmaması halinde sorumluluğun AB düzeyinde değil, ulusal düzeyde devam edeceği belirtilmiş olduğu, şirketlerin küresel net cirolarının %3'üne kadar para cezası ile karşı karşıya kalabileceğinin belirtildiği bildirilmiştir.

Yazıda son olarak, bundan sonraki aşamada, geçici anlaşmanın Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından resmi olarak onaylanması ve Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin beklendiği belirtilmiştir.

4. Pamuk Tohumu (Çiğit) Küspesi Standart Tasarısı

Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü'nden alınan bir yazıda, Türk Standardları Enstitüsü tarafından hazırlanan ekte bir örneği iletilen "tst 315 Pamuk tohumu (çiğit) küspesi" standart tasarısı hakkında Ticaret Bakanlığına iletilmek üzere varsa görüşlerin 15.01.2025 tarihi mesai bitimine kadar ekli formu doldurarak Birliğimize arge@baib.gov.tr e-posta adresini kullanarak iletilmesi gerekmektedir.

Ek 3: Görüş Tablosu

Ek 4: Pamuk tohumu çiğit küspesi Standard

5. 2026 Yılı Sektör Raporları Çalışması

Ticaret Bakanlığı Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürlüğü'nden alınan bir yazıda, Ticaret Müşavirlerimiz ve Ataşelerimiz görev yaptıkları ülkelerde ihracatımız açısından hedef olarak değerlendirilen sektörlere yönelik Pazar Araştırması Raporları hazırlamakta olduğu, 2025 yılında hazırlanan raporlara Bakanlığın aşağıdaki web adresinden erişim sağlanabildiği ifade edilmektedir.

https://ticaret.gov.tr/ticaret-musavirlikleri-ve-pazar-bilgileri/musavirlerimizden-sektorel-pazar-arastirmasi-raporlari

İlgili yazıda devamla, bununla birlikte, Ticaret Müşavirlerimiz/Ataşelerimizin 2026 yılında da sektörel raporlar hazırlamaya devam edeceği, bu doğrultuda, hazırlanması faydalı olacağı düşünülen sektör raporlarına ilişkin değerlendirmelerinizin ülke bazlı olarak ekli tabloya işlenerek Ticaret Bakanlığı'na iletilmek üzere 30.12.2025 tarihine kadar arge@baib.gov.tr e-posta adresi üzerinden Birliğimize iletilmesi gerekmektedir.

Ek 5: 2026 Sektör Raporları Çalışması

Ek 6: Sektör Raporları Formatı

6. 2026 Yılı İhracatta Hedef Ülkeler Listesi

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü'nden alınan yazıda, 5973 sayılı İhracat Destekleri Hakkında Karar çerçevesinde ilave destek uygulanması amacıyla her yıl Bakanlıkça ihracatta hedef ülkelerin belirlendiği ve bu cihetle, küresel siyasi ve ekonomik konjonktür dikkate alınarak ihracatımızın arttırılması hedefi doğrultusunda firmalarımızın 2026 yılında yönlendirilebileceği hedef pazarların tespit edilmesi amacıyla çalışmaların yapıldığı bildirilmektedir. Söz konusu çalışmalarda ayrıca, Uzak Ülkeler Stratejisi çerçevesindeki ülkeler ile İslam İşbirliği Teşkilatı Üyeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi kapsamında incelenen İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin de dikkate alındığı belirtilmiştir.

İlgili yazıda devamla, tüm bu analizler ve değerlendirmeler sonucunda, Bakanlıkça yürütülen 5973 sayılı İhracat Destekleri Hakkında Karar çerçevesinde ilave destek uygulanmak üzere aşağıda belirtilen 60 ülkenin; Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, Bosna Hersek, Brezilya, Cezayir, Çekya, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Etiyopya, Fas, Fildişi Sahili, Filipinler, Filistin, Fransa, Gana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Güney Kore, Hindistan, Irak, İspanya, İtalya, Japonya, Kamboçya, Kanada, Katar, Kenya, Kolombiya, Kuveyt, Libya, Macaristan, Makedonya, Malezya, Meksika, Mısır, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Peru, Portekiz, Romanya, Rusya Federasyonu, Senegal, Sırbistan, Slovakya, Suriye, Suudi Arabistan, Şili, Tanzanya, Tayland, Tunus, Umman, Ürdün, Venezuela ve Vietnam 2026 yılında ihracatta "Hedef Ülkeler” olarak belirlendiği bildirilmiştir.

7. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyeleri İle İhracatı Geliştirme Stratejisi Hk.

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nden alınan bir yazıda, Ticaret Bakanlığından alınan bir yazıya atıfla, Orta Vadeli Program (2025 - 2027) ve 2025 yılı İhracat Eylem Planı'nda yer alan "İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi" kapsamında İslam ülkelerinin ihracatımızdaki payının 2028 yılında %30'a yükseltilmesi hedeflenmekte olduğu bildirilmektedir.

İlgili yazıda devamla, bu çerçevede, söz konusu Strateji kapsamı Eylem Planı çalışmaları doğrultusunda 1. Faz Odak Ülkeler (21 Ülke) için OVP ile uyumlu, somut, sonuç odaklı ve gerçekleştirilebilir yıllık bazda eylem önerileri talep edilmiş olduğu, İhracat Genel Müdürlüğüne intikal eden eylem önerileri ve bu önerilere dair gerçekleşmeler ülke bazında oluşturularak ekli tabloya dercedildiği ifade edilmektedir. Diğer taraftan, adı geçen Strateji kapsamında belirlenen 1. Faz Odak Ülkelere yönelik eylem planının nihai halini alabilmesi ve iletilen eylem önerilerine ilişkin gerçekleşmelerin güncel durumunun tespitini teminen söz konusu taslak eylem planında güncellemelere ihtiyaç duyulduğunun bildirildiği belirtilmiştir.

Buna ilaveten, son dönemde bölgede yaşanan gelişmeler ışığında, Irak ve Suriye'nin ülkemiz ihracatı açısından taşıdığı stratejik önem göz önünde bulundurularak, adı geçen ülkeler için de 1. Faz Odak Ülkelerde uygulanan yaklaşıma benzer şekilde, ihracatın geliştirilmesine yönelik somut ve uygulanabilir eylem önerilerinin hazırlanmasının beklenmekte olduğu, ekli tabloda bu ülkeler için de ayrı sayfalar oluşturulduğunun belirtildiği bildirilmiştir.

Bu itibarla, bir örneği ekte iletilen, İİT Üyeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi Eylem Planı taslak tablosunun incelenerek gerekli güncelleme ve ilavelerin yapılması ile önerilen eylemlere ilişkin gerçekleşme bilgilerinin TİM'e iletilmek üzere 30.12.2025 tarihine kadar arge@baib.gov.tr adresine iletilmesi gerekmektedir.

Ek 7: İİT Eylem Planı Taslağı-2025

8. Kanada / Anti-Damping Önlemi

İlgi: 2025-110 nolu ve 06.08.2025 tarihli sirkülerimiz,

İlgi'de kayıtlı sirküler konusu, Kanada tarafından ülkemiz menşeli "İnşaat Demiri” ithalatına karşı uygulanan anti-damping önlemi kapsamında bir nihai gözden geçirme soruşturması yürütülmekte olduğu bildirilmiştir.

Bu defa, Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü'nden alınan bir yazıda, Kanada Sınır Hizmetleri Ajansı (CBSA) tarafından iletilen 24 Aralık 2025 tarihli bildirimde, söz konusu nihai gözden geçirme soruşturması kapsamında önlemin kaldırılması halinde dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesinin olası olduğuna karar verilmiş olduğu, gerekçeli kararın 15 gün içerisinde CBSA tarafından yayımlanacağının ifade edildiği bildirilmektedir.

İlgili yazıda devamla, bundan sonraki süreçte, Kanada Uluslarası Ticaret Mahkemesi (CITT), önlemin sonlandırılmasının zararın devamına yol açıp açmayacağına karar vereceği belirtilmektedir. Buna ilaveten, CITT, kararını 2 Haziran 2026 tarihine kadar açıklayacağı aktarılarak, bahse konu karara https://www.cbsa-asfc.gc.ca/sima-lmsi/er-rre/rb12025/rb12025-nc-eng.html adresinde ulaşılabileceği bildirilmiştir.



Ekler:
Ek 1 Brezilya Anti-Damping.pdf

Ek 2 CBSA Gerekçeli Nihai Karar.pdf

Ek 3 Görüş Tablosu.xlsx

Ek 4 Pamuk tohumu çiğit küspesi Standard.docx

Ek 5 2026 Sektör Raporları Çalışması.xlsx

Ek 6 Sektör Raporları Formatı.docx

Ek 7 İİT Eylem Planı Taslağı-2025.xlsx

Tüm soru, görüş ve önerileriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Belirttiğiniz GSM numarasına gönderilen 4 haneli SMS Doğrulama Kodunu giriniz.

SMS Doğrulama Kodu Hatalı

Mesajınız başarılı bir şekilde iletilmiştir. En kısa sürede tarafınıza bilgi verilecektir.

Hata oluştu. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.