Antalya, Burdur ve Isparta illerinin protokolü ile iş dünyasını bir araya getiren BAİB ‘İhracatın Yıldızları 2018' ödül töreni, büyük bir coşkuyla gerçekleşti.

BAİB Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Bahar, törende yaptığı konuşmada ödül alan ihracatçıları kutladı ve başarılarının devamını diledi. Türkiye'nin ekonomik gelişiminde ihracatın önemine değinen BAİB Başkanı Bahar, "Firmalarımız ülke ve bölge ekonomimizin göz bebeğidir. Gerçekleştirdikleri ihracatla bölge ekonomimize can veriyorlar. Rekabetin ve ticaret savaşlarının kıyasıya devam ettiği bir dönemde kendilerine BAİB yönetim kurulu olarak şükranlarımızı sunuyorum” dedi.

BAİB Başkanı Hakkı Bahar, konuşmasının son bölümünde dijitalleşen ve dijitalleşmeyle birlikte manevi değerlerin yok olmaya yüz tuttuğu günümüz dünyasında insani duyguların yeniden ön plana çıkarılmasına yönelik bir de çağrı yaptı: "Gıyasettin'in kartalının altında şuan yer aldığımız güzellikleri ve kaygıları paylaştığımız Tekeli ve Türkmen diyarı Antalya'da sizlere bence yaşanan bu uluslararası sorunlarla ilgili bir tespitimi yapmak ve ihmal ettiğimiz çok kıymetli bir ihraç ürününü tekrar hatırlatmak istiyorum. Burada rahmetle adını andığım ünlü hocamız Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun bir tespiti üzerinden örnekleme yapmamda yarar var. İnsan iki kanatlı anka kuşu gibidir. Bir kanadı gönül, bir kanadı akıldır. Akıl gönlün işaret ettiği istikamette teknik çözüm üretmeye gayret eder. Aslen istikameti veren o çözümü üretmesi gerektiğini izah eden kalp diye tarif ettiğimiz bizim coğrafyamıza mahsus ve herhangi bir dilde karşılığı olmayan gönüldür” diye konuştu.

Başkan Bahar, "Şuan yaşadığımız dünyada ticaret savaşları, sömürge mantığı, insanlığı, çevreyi ve doğayı, bir uluslararası ticareti domine etme adına yok etmektedir. Aslında sahte zeka diye tanımladığım sosyal medya silahı toplum mühendisliği din mühendisliği ve en son ticaret mühendisliği teknikleri ile tüm dengeleri kayıtsızca altüst etmiştir. Ama bunların bu coğrafyada hiç tanımadıkları ama bizlerin çok kıymetli bir silahı var. Biz uluslararası ticaretimizde sosyal medya paylaşımlarımızda günün ve bu şirketlerin geliştirdiği teknolojik algoritmalarla onlara gönül kelimesini anlatmak mecburiyetindeyiz. Bataklık kurumazsa hep aynı sıkıntı devam edecektir. İşte o yüzden bataklığı Anadolu'nun bize verdiği bu kabiliyetle güne uyarlayarak kurutmak mecburiyetindeyiz. Ben diyorum ki her Türk ihracatçı aynı zamanda bir gönül ihracatçısı ve elçisi olmalıdır. Her türlü ticari aksiyonun altında mutlaka bir felsefe yatar. Bizimde bu felsefeye şeklini güncellemek suretiyle asla niteliğini değil bir şekilde bu gönül kavramını insanlığa ihraç etme mecburiyetimiz vardır. Ben ve ekibim tüm bu bölgem ülkem adına gösterdiği gayretlerden dolayı ihracatçımız önünde eğiliyor saygıyla selamlıyor ve alkışlıyorum” dedi.